Kia Yedek Parça - Parça Ofisi LPG KABLO

Sizce neden üretmiyoruz, her sektörde dışa bağımlıyız?

'Sohbet' forumunda maminci tarafından 25 Kasım 2011 tarihinde açılan konu

  1. heh

    heh Yönetici Yönetici

    Katılım:
    5 Mayıs 2011
    Mesaj:
    33.832
    Alınan Beğeniler:
    9.422
    Şehir:
    Kocaeli
    Gerçek Ad-Soyad:
    Hakan Y.
    Araç Modeli:
    Eski Ceratocu
    Bence birşeyi yapmak için istemek,başarmak için ise azim ve çalışkanlık gereklidir.Kia hepimizin bildiği gibi 1944 yılında kurularak Koredeki ilk bisiklet üreticisi ve daha sonra da ilk otomobil üreticisi olmuştur.Ancak 1945 yılında Kuzey ve Güney Kore olarak ayrılmalarından sonra 1950 yılına kadar fazla bir ilerleme kaydedememiş olsada 1950 de çıkan savaştan sonra ağır iş makinesi üretimine hyundai ile birlikte ve devlet teşvikiyle başlamışlar ve daha sonra motor ve otomobil üretimini hızlandırmışlardır.

    Şu anda KIA bağlı olduğu hyundai ve daimler&chrysler gurubu içerisinde faaliyetlerini sürdürüyor ve bahsekonu gurup iş makinesinden tv ye,bilgisayardan mutfak gereçlerine kadar birçok alanda faaliyet gösteriyor.

    Bize Kore savaşında duydukları saygı ve minnet,bugün yaşayan genç nesile kadar aktarılmış.Şu anda kendi silahlarını dahi dışarıdan bağımsız olarak kendileri yapıyorlar.Makine olarak ta gerçekten iyi durumdalar.Ağır iş makinelerinden gemilerde kullanılan ticari dev dizel makinelere ve hatta gaz türbinlerine kadar kendileri üretiyorlar.

    Değerli görüşleriniz için hepinize teşekkür ediyorum.

    Bize gelince:
    Tarih tekerrürden ibarettir.Varoluşumuzdan bugüne kadar ekonomik,askeri,teknoloji,kültür vb. alanlarda bulunduğumuz coğrafyaya hükmetmişiz.Bu her zaman böyle devam edecek.Biz şu anda Kore ve Çinlilerin bulunduğu coğrafyada ve daha sonra da Anadolu dan başlayarak 3 kıta da lider olmuşuz.Yani harcımız sağlam.Çimento ve kum var binayı yapmak için.Ancak birinin su döküp karıştırması gerekiyor.
    Eninde sonunda yeniden ivmeleneceğiz.İlk uçan kişi bizden,ilk denizaltıyı biz yaptık,Topu ilk kullanan biziz.Biz tamamen yerli ilk Türk yolcu uçağınıda yaptık.Dış ülkelere ihraç ettik.Belki de şu anda boeing firması yerine bizim firmamız dünyaya yolcu uçağı yapıyordu.Yolcu uçağının arka bahçesi ise savaş uçağıdır.Lütfen linkteki yaşam hikayesini okuyun ve fabrikanın kapanması için nasıl da insanların pusu da beklediğni görün. http://tr.wikipedia.org/wiki/Nuri_Demirağ
    Yine başka bir tarihsel gerçek:
    Kıbrıs harekatına ABD ambargosu yüzünden çıkarma gemimiz olmadığı için başlayamamıştık.Ambargo bize birşeyi hatırlattı; üretmeyi.Kısa sürede onlarca çıkarma gemisi inşa edildi.Makine yapamıyorduk,Radarı ve telsizlerimiz dışarıdan dı belki ama bu bir adımdı.
    Biz ilk adımı defalarca attık.Ancak diğer ayağımızı sürekli tutan birileri olmuş.Ama en sonunda o ayak diğerinin yanına gelecek.Ben buna yürekten inanıyorum.
     
  2. maminci

    maminci Ralli Pilotu

    Katılım:
    21 Ekim 2010
    Mesaj:
    1.494
    Alınan Beğeniler:
    10
    Şehir:
    Malatya
    Gerçek Ad-Soyad:
    Mehmet Aminci
    Araç Modeli:
    Toyota corolla
    İstemek, çalışmak ve başarıya inanmak..
     
  3. volkman

    volkman Usta Sürücü

    Katılım:
    17 Şubat 2011
    Mesaj:
    473
    Alınan Beğeniler:
    4
    Şehir:
    Konya
    Fikirler güzel arkadaşlar ancak bazı gözden kaçan noktaları da eklemek istedim. Bugün Türkiye Cumhuriyeti dünyanın en büyük 17. inci sanayisidir. Bu bağlamda ;

    Geçmişteki politikalar ve politikacılar nedeniyle daha yukarılarda olamadığımız aşikar. Ancak çok da başarısız sayılmayız. Yani bir araba üretemiyoruz belki ama hafife alınacak bir ülke de değiliz. Bunu da milliyetçilik duyguları ağır basarak söylemiyorum. yurtdışında çok gezdim. Bunları gözönüne alarak söylüyorum.

    Türk insanının bir problemi var ki, oldukça ilginç geliyor bana ; Dünyayı Avrupa ve Amerikadan ibaret görüyoruz. Avrupada birçok ülkeden ilerdeyiz ve büyük bir sanayimiz var.

    Şurası da önemli bir noktadır ki; bugün gelişmiş birçok avrupa ülkesi, hala sömürü düzeniyle ayakta durmaktadır. Bu örnekleri hepiniz biliyorsunuzdur. Fransa, İngiltere, İtalya gibi. Bunun sonuçları da elbetteki büyüktür. Bir mal üretiyorsunuz ve satacak bir pazarınız yoksa, iflas edersiniz. Fransanın Cezayir ve Fası, İtalyanın Mısır ve Libyayı, İngilterenin bilumum ülkeleri, özellikle Hindistan ve doğunun kapısı Hong Kong u iyi bir pazar olarak kullanması, o büyük sanayilerini meydana getirmiştir.

    Japon ve Kore sanayilerinin gelişmesindeki en büyük etmen ise savunma sanayine para aktarmamalarıdır. Büyük bir amcanın (malumunuzdur), bu ülkeleri korumaya yönelik politikasından kaynaklanır. Ancak bu ülkelere bugünkü gibi demokrasi getirmemiştir, komunizm den korumuştur ki, arada duvar oluşturarak aslında kendini korumaktır amaç.

    Ancak orada her nasılsa kukla yaratamamıştır bu büyük amca. Kukla görünümlü vatansever politikacılar, geleceğin üretimde olduğunu anlamış ve teşvik vermişlerdir. Böylece büyümüşlerdir.

    Bu ön bilgilere dayanarak, asıl konuya geleyim de lafı fazla uzatmayayım. Türkiye otomobil yapamayacak seviyede değildir. Gerekli altyapısı ve bilgileri, hatta kaynakları da mevcuttur. Asıl bunun önündeki engel, yapılacak otomobilin pazarlanmasıdır. Bu pazar araştırılmadan araba üretmek hem risk hem de maceradır. Elbette bu araba üretilmesine karşı olduğum anlamına gelmiyor. Sonuna kadar destekliyorum ama hadi üretelim demekle de olmuyor.
     

Bu Sayfayı Paylaş