Evet belki biz sürücüler için en zor mevsim olan kış geliyor. Doğadaki tüm canlılar herşey kışa hazırlanıyor.Kimi kabuğuna çekildi, kimi kabuğunu değiştirdi Bizlerin de bu hazırlıktan ayrı olmamız düşünülemez. Evin kombisine bakım, odun, kömür. Kapı ve Camların kontrolü,erzak tamamalama vs. vs. yapıldı da! ya artık bir parçamız sayılan arabalarımız ? :12032il3: Kışa girerken yapılan hazırlık yeri geldiğinde hayatımızı kurtaracağı unutulmamalı. Benim aracımda yapacağım önceliklerim belli. Kış Lastikleri takılacak, akü şarz durumu ve sistem kontrol edilecek. Antifrizin derecesi ölçülecek... Ukalalık yapmak istemem. Aramızdaki teknisyen arkadaşların bu konudaki önerileri bize yol gösterebilir. Öneri ve uyarılarını bekliyoruz. Buradan size bir hikaye; daha doğrusu olay veya anı desek nasıl olur bilmiyorum. Bir ara Ankara'da Bir Akaryakıt İstasyonunda çalışmıştım. Ankara'lılar bilir. Kış Bizim buraya bazen çok ani gelir. Sabah bir kalkarsınız kar kaplamış heryanı. Ya da gece öyle bi ayaz olur ki tükürsen donuverir. Bizim İstasyonda böyle günlerle çok karşılaştım. Sabah erkenden Antifriz değiştirmek için (eskiden sürücülerimizin böyle bir alışkanlığı vardı) servisin önünde sıra oluşturan mı ? önünden buhar çıka çıka istasyona giren mi ? contayı yakıp yağı radyotöre karışan mı ? ararsın. O gün işimiz antifriz olurdu. Bir günde 3 - 4 ton antifriz sattığımızı bilirim. Halbuki daha sonbaharda bu hazırlıklar yapılabilir. Böyle yapan bir vardı da; bunun kim ve nasıl biri olduğu konumuz. Müşterilerimizden birinin yanlış hatırlamıyorsam 1955 model Mercedes'i vardı. Çok güzel lacivert bir klasikti Bu kişinin annesi İstanbul'un eski vergi rekortmenlerinden M.Manukyan'ın meslektaşı, Bentderesi esnaflarından bir kadının oğluydu. E tabii işleri de annesi adına o yürütürdü. Arabayı kış ayları hariç Cuma günleri garajından çıkartır, mutlaka bizim istasyonda fullerdi. Biz arabayı görünce o günün Cuma olduğunu bilirdik. Araba Pazartesi günü istasyonun önünden geçerek evine dönerdi. Nereye giderdi,ne yapardı bilmeyiz.:12032il3: Bu araç sahibi Ekim ayı gelince İstasyona gelir, istasyonun yağlama bakım elamanlarından yalnızca birine (4 elemanımız vardı), izinli de olsa gidip evinden alır gelir yağ, filltre, diferansiyel ve şanzıman yağının kontrol ve değişimini yaptırırdı. Radyotörünede saf Antifriz koyardı. Konsantrasyonu düşürmeyi önerimizi kabul etmez, antifrizle tamamının doldurulmasını isterdi. Bahar geldiğinde genellikle Nisan ayı başında gene yağ filtre bakımları yapılır, radyotöre de !!! buraya dikkat, sıkı durun "Pastörize Süt" koydururdu.:36vs3: Elemanlardan birini yakındaki bakkala gönderir. 7-8 şişe AOÇ şişe sütü alınır ve o süt radyotöre konurdu. Sütün kapak kısmında oluşan yağ tabakası bir çay kaşığı yardımıyla alınarak yıkamadaki elemanlara ikram edilirdi. Ne servis elamanının her defasında yaptığı uyarılar, ne de mühendislik eğitimi olan patronun uyarıları fayda etmezdi. Bu hareketiyle radyotörü ve motor bloğunu temizlediğine inanırdı. Halbuki o günlerde de radyotör temizleme ürünleri vardı 2 gün sonra tekrar gelir, sütü boşaltıp,suyla doldurttururdu. Para adamın değil mi? neyle isterse onunla doldurttur. Burada forumda yazan bir arkadaşın imzası ve antifriz konusu bu anıyı aklıma getirdi. Hepinizin yolu ve bahtı açık olsun
