10 Kasım LPG KABLO

Yağlama Yağı Değişimi ve Yağ Tipi Hk. Bilgi ve Öneriler

'Teknik ve Faydalı Bilgiler' forumunda fatih.koz tarafından 22 Haziran 2014 tarihinde açılan konu

  1. fatih.koz

    fatih.koz Usta Sürücü

    Katılım:
    4 Haziran 2014
    Mesaj:
    656
    Alınan Beğeniler:
    543
    Şehir:
    Antalya
    Gerçek Ad-Soyad:
    B. Fatih KOZ
    Araç Modeli:
    Cerato EX Advance 1.5 CRDi / 2006
    Merhaba Cerato Dostları,

    Cerato CRDI hakkında yağ değişim süresi, kullanılacak yağ ve kullanım koşulları hakkında görüşlerinizi almak istiyorum ... Forumda genel olarak tüm Kia araçlar için yağ konusu var ancak Cerato için uygun görürseniz bu konuyu özel olarak konuşalım istiyorum.

    Daha önceki araçlarımda km gereksinimlerini karşılamamış olmama rağmen hep bir yıl gibi bir süre içinde motor yağımı değiştirdim, örneğin 10000 km servis tarafından önerilir iken ben 7000 km yapmış olmama rağmen 1 yıl dolduğunda yağımı ve yağ filtremi değiştirirdim. Belki "gereksiz" ya da "hatalı bilgi" diyeceksiniz ama ben bir motor yağının 1 yıldan fazla araç üstünde kalması taraftarı değilim. Belki uygun iklim koşullarında sorun yaşamadan iki sene aynı yağ ile (15000 km) aracını kullanan vardır ancak ben hep sıcak (hatta aşırı sıcak) iklimlerde bulunduğum için kendimce böyle bir uygulama geliştirdim.

    Ve bu bağlamda hangi yağ çeşidini önerirsiniz , hangi markadan memnunsunuz ?

    Örneğin üstteki "bir yılda bir değiştirme" mantığı ile bakarsak ve bu yaklaşım doğru ise ;

    Castrol Edge Turbo Diesel 5w40 mı yoksa Castrol Magnatec Diesel 10w40 ? Ya da sadece Mobil 1 ESP 5w30 mu ? (Markaları örnek verdim reklam amacım asla yok , sıkıntı olursa silebilir sadece tipini de yazabiliriz)

    Nedir görüşleriniz ?

    Diğer konuda vardı hatırladığım kadarı ile 10w40'tan 5w40'a dönünce turbodan ses duyan , yağlama süresinden ve başarımından memnun kalmayan dostlar ... Cerato için bu tarz tecrübelerimizi de paylaşabiliriz sanıyorum kimseyi kırmadan ve incitmeden ;)

    Sevgiler
     
  2. akif hoca

    akif hoca Usta Sürücü

    Katılım:
    29 Ocak 2014
    Mesaj:
    382
    Alınan Beğeniler:
    111
    Şehir:
    Antalya
    Gerçek Ad-Soyad:
    akif hoca
    Araç Modeli:
    Cerato 1.6 CRDI EX Advance
    Erken ve yılından önce değişim imkanlar dahilinde yapılması her zaman iyidir:)
    Aracınızda 5-40 kullanmanız uygun.
    Ben DPF olmamasına rağmen mobil 1 esp 5-30 kullanıyorum.
    yıllardır kullanırım, piyasadaki en kaliteli yağlardan biridir..
    10-40 hiç kullanmadım turbo araçlar için uygun olmadığı hk. bir kaç yerde okumuştum..
     
  3. ser.duman

    ser.duman F1 Pilotu

    Katılım:
    14 Şubat 2011
    Mesaj:
    6.964
    Alınan Beğeniler:
    867
    Şehir:
    İZMİR
    Gerçek Ad-Soyad:
    sercan duman
    Araç Modeli:
    2008 CERATO COMFORT 1,6 138 HP 320NM
    Fatih bey bence 10W-40 kullanmamanız yönünde fikrimi beyan ederim ancak 5W-30 yada 5W-40 kullanmak motorunuzun durumuna göre ustanız tarafından karar verilmesi gerekir. Marka olacak olursa serviste benım aracıma Castrol Egde Magnatech 5W-30 yağ konuyor
     
  4. ism@il

    ism@il SUPER MODERATOR

    Katılım:
    29 Kasım 2012
    Mesaj:
    20.638
    Alınan Beğeniler:
    4.793
    Şehir:
    İSTANBUL
    Gerçek Ad-Soyad:
    ism@il
    Araç Modeli:
    Sportage 2012 gsl plus
    Bir bilgi vermek isterim...araç yağları ya senede bir yada 10 bin/15 bin de bir değişir. Hangisi önce gelirse o zman değişim söz konusudur. Yani siz 7 bin yaptıysanız senesinde değiştirin, yok altı ayda 15 bin yaptïysanız 15 binde bir değiştirin
     
  5. fatih.koz

    fatih.koz Usta Sürücü

    Katılım:
    4 Haziran 2014
    Mesaj:
    656
    Alınan Beğeniler:
    543
    Şehir:
    Antalya
    Gerçek Ad-Soyad:
    B. Fatih KOZ
    Araç Modeli:
    Cerato EX Advance 1.5 CRDi / 2006
    Bunun aksini yapan ya da yaptıran o kadar çok insan var ki ... Böyle olunca insan kendi yaptığının doğru olmadığı yönünde şüpheye düşüyor :) İlk mesajımda da yazmıştım , ben hep yağlarımı senesini doldurmadan değiştirdim, hiç üzülmedim üç kuruş fazla para veriyorum diye :) "Ustam 15000 ya da 10000 km gider sen dinleme kimseyi" dedi diyerek iki sene hatta daha fazla aynı yağı kullanan ve bu konuda ısrarla kendi görüşünü dayatan (savunsa kabul ederim ama dayatma bence yanlış) arkadaşlar tanıyorum, neticede araba onların zorlayamayız keyifleri bilir ...

    Yağların sınıflandırılması konusunda W ibareli ilk rakamın soğuk koşuldaki akışkanlığı, diğer rakamın ise ideal motor sıcaklığındaki (100 derece) akışkanlığı gösterdiğini biliyorum (umarım yanılmıyorumdur) ... Bu durumda 5w ile 10w arasında ilk çalıştırmada akışkanlık bakımından 5w tabii ki üstün ancak bunun bize faydası nedir ? Motoru ve gerekli bileşenleri daha çabuk ve sorunsuz bir akışkanlık ile soğuk iken yağlamak mümkün olacak ama biz o sıcaklıkları daha doğrusu soğuklukları görüyor muyuz yaşadığımız bölgede ? Eğer görüyor isek ve araç üreticisi öneriyor, bütçemiz de müsaade ediyor ise 0w kullansak daha iyi olmaz mı ?

    [​IMG]

    Tablodaki değerlere baktığımızda 0w ile 5w'nin arasındaki tek fark -25 dereceyi aşan durumlarda ortaya çıkıyor, dikkat edersek 100 derece sıcaklıkta sağladıkları minimum akışkanlığın aynı olduğunu görüyoruz ... Buradan yola çıkarak ilk çalıştırmada sıcak iklim bölgelerinde 5w bütçesel açıdan mantıklı bir seçim oluyor gibi ;)

    -30 ya da -40 konusunda (bu değerin nominal sıcaklıktaki akışkanlığı vurguladığını düşündüğümüzde) araçlarımızın durumu ne derece önemli , üretici her ikisi de uygun diyor ise ve aracın durumundan emin değilsek , yüksek sıcaklıklarda daha akışkan olabilen -30 serisi daha uygun olmaz mı ? (düz mantık)

    Ya da emin olamadığımız için -40 mı kullanmalıyız ? Akışkan yağın ne gibi bir zararı olabilir, gerekli kaydırmayı sağlayamaz ve motor yüzeyine tutunamaz mı, bu mudur endişemiz ?

    Tablonun kırmızı olan bölümüne baktığımızda -30 ile -40'ın minimum ve maximum değerlerinde ortak bir payda olmadığını görüyoruz ve işte bence burada "usta" görüşü devreye giriyor ... Üretici her ikisini de öneriyor ise nedir doğru tercih ?

    Sevgiler

    Not : Yetkili servise güveniyorum ve kullandıkları yağ ile ilgili memnuniyetsizliğim yok, sadece öğrenmek ve bilgiye ihtiyacı olabilecek dostlara fayda sağlayabilmek için bu konuyu açtım yanlış anlaşılmasın lütfen.
     
  6. ercanerol

    ercanerol Sürücü

    Katılım:
    30 Mayıs 2014
    Mesaj:
    80
    Alınan Beğeniler:
    18
    Şehir:
    İstanbul
    Yanlış bilmiyor isem eğer 30 40 ya da 50 olan değer çalışma sıcaklığındaki viskozite değeridir. Çalışma sıcaklığındaki viskozite değeri yağlanacak yüzey alanı genişledikçe azalır veya yağlanacak yüzey alanı daraldıkça çoğalır. seçilecek değer bu gibi faktörlere göre belirlenir. Üretici firmanın ölçüm ve hesaplamaları sonucunda karar kıldığı viskozite değeri örneğin 40 olsun. Biz seçim yaparken bu viskozite değerinin üzerine çıkıldığında yani yağ inceldiğinde film tabakası oluşturamaz. Yağlamadaki temel ama film tabakası oluşturmak ve sürtünmenin bu film tabakasının üzerinde olmasını sağlayarak parçayı korumaktır. Yağ kalınlaştığında ise yağın pompalandığı kanallarda yeterli debi oluşamaz ve bu da yağın iletilmemesine ve ayrıca yağın olduğundan daha yüksek ısıya maruz kalmasına sebep olur ve yağın ömrü kısalır. ömrü kısalan yağ yeterli film tabakasını oluşturamaz ve yine yağın görevini yapmamasına neden olur. Yanlış bir bilgi verdiyse düzeltilmesini rica ederim. Teşekkürler.
     
  7. fatih.koz

    fatih.koz Usta Sürücü

    Katılım:
    4 Haziran 2014
    Mesaj:
    656
    Alınan Beğeniler:
    543
    Şehir:
    Antalya
    Gerçek Ad-Soyad:
    B. Fatih KOZ
    Araç Modeli:
    Cerato EX Advance 1.5 CRDi / 2006
    [​IMG]

    Üstte aracın kullanma klavuzundan (2006 Cerato 1.5 CRDi) aldığım bölümü görebilirsiniz ...

    Kia ACEA (Avrupa standartları) B4 ya da API (Amerika standartları) CH-4 ve üzeri olduktan sonra 5w için de 10w için de uygundur demiş (hatta 15w ve 20w bile iklime göre kullanılabiliyor) , üst sıcaklık kategorisi olarak ise 30 ve 40 listede mevcut.

    Bu durumda ACEA B4'ü karşılayan ve geçen herhangi bir markanın (ki bilinen markaların hemen hemen hepsi dizel motorlar için C3 seviyesinde standart sunuyor artık) bulunduğumuz iklim koşuluna göre 5w30'u ile 10w40'ı arasında araç açısından bir sorun olmayacak.

    Misal ben Antalya'da yaşıyorum, bu bölgede sıcaklık -20 dereceleri hiç görmez ki 0'ın altına indiğine bile şahit olmadım senelerdir, bu durumda Antalya için 10W (-20 derece alt limitli) 40 (50+ derece üst limitli) yağ kullanmanın ne sakıncası olabilir ? Sıcaklık sıklıkla 40 derecenin üstüne çıktığından bölgemiz için -30 yağların kullanımı bence hiç ideal değil.

    Yağ seçiminde motorun iç sıcaklığının değil, ilk çalıştırma anındaki dış ortam sıcaklığının (ve dolayısı ile sakin durumda yerinde bekleyen yağın sıcaklığının) önemli olduğunu da unutmayalım ... Neticede motor yağları zaten 100 derece üstü sıcaklıkta çalışacak şekilde tasarlanıyorlar ve bu sıcaklıklarda yani motor ısındıktan sonraki aşamada hepsi sağladıkları akışkanlık bakımından Cerato'larımızın motorları ile uyumlu.

    [​IMG]

    Bir önceki mesajımda belirttiğim minimum/maksimum akışkanlıklar ile üstteki tabloyu eşleştirince 5w40 tam sentetik ya da yarı sentetik yerine gönül rahatlığı ile 10w40 yarı sentetik yağ kullanabileceğimiz ortaya çıkıyor bence ... Yanılıyorsam lütfen ikaz ediniz.

    Tüm bu bilgileri birleştirince son seçimde fiyat kriteri devreye giriyor ... En ideal yağı bulduğunuzda ve aynı korumayı/işlevi sağladıklarını fark ettiğinizde hangi tercihi yaparsınız ? Rafta 200 TL etikete sahip olanı mı yoksa 150 TL etikete sahip olanı mı ? Aynı marka olduklarını düşünün seçimi yaparken . Ucuz olduğu için uyumsuz bir motor yağı alalım demiyorum, uyumlular içinde fiyat/performans konusunda en iyisini bulalım diyorum yanlış anlaşılmasın ;)

    Sevgiler
     
    05rio50 bunu beğendi.
  8. ceratodream

    ceratodream Ralli Pilotu

    Katılım:
    29 Haziran 2011
    Mesaj:
    4.215
    Alınan Beğeniler:
    1.295
    Şehir:
    istanbul
    Gerçek Ad-Soyad:
    Yıldırım yıldırım
    Araç Modeli:
    Cerato
    fatih bayaaaa yazmissin bana guven 5-40 al koy kafan rahat olsun degisim periyon 10.000 km de bir degis.ben ilk yillar servisin kullandigi 10-40 kullandim turbo sorun cikardi.sonra servislerde 5-40 gecmis.beni dinle kafan rahat olsun
     
  9. fatih.koz

    fatih.koz Usta Sürücü

    Katılım:
    4 Haziran 2014
    Mesaj:
    656
    Alınan Beğeniler:
    543
    Şehir:
    Antalya
    Gerçek Ad-Soyad:
    B. Fatih KOZ
    Araç Modeli:
    Cerato EX Advance 1.5 CRDi / 2006
    :) Üstteki mesajımda yazdım , servisin kullandığı yağdan memnunum diye ki zaten 5w40 Castrol kullanıyorlar, "0w30 koyalım daha iyi olur" deseler "bir dakika" derim ama.

    Amacım keratacılar olarak birlikte yağların artılarını, eksilerini ve değişim sonrasındaki tecrübelerimizi paylaşıp ileriye dönük bilgimizi arttırmak ve aramıza yeni katılacak dostlara net bilgiler sunabilmek. Kırıcı olmadan Ahmet Mehmet ya da Veli diyor diye değil bilerek yağ seçimi yapmak ve kullanmak ;)

    Bir sonraki aşamada marka seçimine geçeriz ...

    Sevgiler
     
    tt_boy bunu beğendi.
  10. Mahir

    Mahir Moderator Moderator

    Katılım:
    23 Aralık 2012
    Mesaj:
    9.549
    Alınan Beğeniler:
    3.737
    Şehir:
    Düzce
    Gerçek Ad-Soyad:
    mahir
    Araç Modeli:
    .
    Sercanin dedigine katiliyorum ya 5.30 yada 5.40 koymak gerekiyor birde en onemlisi orjinal yag filitresi kullanmak gerekiyor
     
  11. Mahir

    Mahir Moderator Moderator

    Katılım:
    23 Aralık 2012
    Mesaj:
    9.549
    Alınan Beğeniler:
    3.737
    Şehir:
    Düzce
    Gerçek Ad-Soyad:
    mahir
    Araç Modeli:
    .
    [​IMG]
     
  12. ogun

    ogun Ralli Pilotu

    Katılım:
    12 Eylül 2010
    Mesaj:
    1.984
    Alınan Beğeniler:
    1.185
    Şehir:
    İstanbul
    Gerçek Ad-Soyad:
    Ogün YILMAZ
    Araç Modeli:
    Hyundai Elantra Mode 2011 - 1.6cc-136 HP / Benzin&Lpg
    Yazilanlar dogru arkadaslar.
    1.5 ve 1.6 crdi lar dusuk km lerde 5w30 5w40 10w30 evet onaylaniyor.

    Yuksek km araclarda 10w40 kullanilabiliyor. Eksiltmeyide azaltiyormus.

    Zaten 10w40 1.5 ve 1.6 dizellerin isteklerini karsiliyor.

    Memnun olan sorun yasamadigi yagi kullanir.
     
  13. ogun

    ogun Ralli Pilotu

    Katılım:
    12 Eylül 2010
    Mesaj:
    1.984
    Alınan Beğeniler:
    1.185
    Şehir:
    İstanbul
    Gerçek Ad-Soyad:
    Ogün YILMAZ
    Araç Modeli:
    Hyundai Elantra Mode 2011 - 1.6cc-136 HP / Benzin&Lpg
    Şu Alıntıyı boş bir zamanda okumakta fayda var. GAyet net, Açıklayıcı ve doyurucu bir bilgi.
    Kardeş forum ve Arkadaşa teşekkürler.

    Artık isteyen istediği standartlarda yağ kullanabilir.

    http://www.hyundaiclubtr.com/22172-10w-40-motor-yagi-mi-yoksa-5w-30-mu-2.html


    arkadaşlar bnm de aracın yağ değişimi geldi bu zamana kadar castrol magnatec 10-40 kullanıyordum. ama castrolun sitesinde 5-30 edge öneriyor. birde yağlarla ilgili biras araştırdım bu alıntı yazıyı size aktarıyorum. birde magnateclerin aracın motorunda kurumlamaya sebep olduğunu okudum ne kadar doğru bilemiyorum. Motor Yağının Görevi Nedir?

    Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur.


    Yağının Görevi Nedir?
    Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur.

    Mineral Yağlar
    Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır. Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan, viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir performans sunarlar.

    Sentetik Yağlar
    Sentetik yağlar laboratuvarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla sıcağa dayanabilirler.

    Yarı Sentetik Yağlar
    Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80 mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.

    Viskozite ve Viskozite Endeksi Nedir?
    Viskozite basit şekliyle bir yağın kalınlığının ölçüsüdür. Belirli bir sıcaklıkta yağın ne kadar akıcı olduğunu göstermek için de Viskozite Endeksi kullanılır. Genellikle bir yağ kalınsa viskozitesi yüksek, ince ise viskozitesi düşüktür. Viskozite endeksi bize bir yağın ısıya maruz kaldığında ne kadar inceleceğini gösterir. Rakam ne kadar yüksekse, ısıya maruz kaldığında yağ o kadar az incelir. Rakam düşükse yağın viskozitesi düşük, yüksekse viskozitesi yüksektir. Vizkozite endeksi aynı zamanda bir yağın belirli koşullar altında nasıl davranacağını da gösterir. Çok yüksek viskoziteli bir yağ (Ör: 50) özellikle düşük sıcaklıklarda motorun belirli kısımlarına ulaşamayabilir, hatta yüksek devirlerde silindir ile motor arasındaki film kopabilir. Çok düşük viskoziteli bir yağ ise (Ör:0) özellikle aşırı yüksek sıcaklıklarda çok fazla incelerek koruma özelliğini yitirebilir.

    Tek Viskozite ve Multi-Viskozite Yağlar
    Hizmet ettikleri sıcaklık aralığı bakımından yağlar ikiye ayrılır: Tek viskozite ve çok viskoziteli (multi-viskoziteli) yağlar. Tek viskoziteli yağlar hava sıcaklıklarının daimi olarak sabit olduğu durumlara uygundur, dolayısı ile bu tür yağlar hem yaz, hem kış kullanımına uygun değildir (Ör: 20W-50 değil de sadece 50W) . Zaten bugün bir benzin istasyonuna gidip herhangi bir marka motor yağı almaya kalktığınızda hepsi multi-viskozite olacağından, isterseniz hemen bu tip yağlara geçelim.Günümüzde araçların tamamına yakınında kullanılan multi-viskozite yağlar ise yapı olarak değişken hava koşullarında hizmet etme özelliğine sahip olduklarından hem yaz sıcağında, hem de kışın soğuğunda kullanılabilirler. Kalın bir yağ soğuk hava koşullarında jelleşecek ve görevini tam olarak yerine getiremeyecektir. İnce bir yağ ise soğukta rahat akacak, ancak yüksek sıcaklıklarda motor ile silindir arasındaki film tabakası incelecek, ya da kopacaktır. Sonuçlarını düşünün.. Tek viskoziteli yağların bu dezavantajları üzerine ince bazlı bir tek viskozite yağa çeşitli polimerler eklenmek suretiyle multi-viskozite yağlar üretilmiştir. Eklenen bu polimerler sayesinde multi-viskozite yağlar kışın soğuğunda yada ilk çalıştırma esnasında görev yapabilecek kadar ince, yaz sıcağında güvenebileceğiniz kadar da kalındırlar. İkisi aynı anda saçma, belki de inanılmaz geliyor değil mi? Nasıl olduğunu makalenin ilerleyen paraglaflarında okuyabilirsiniz.. Çok basit.

    Multi-Viskozite Yağların Avantajı Nedir?
    Tek viskoziteli bir yağın akıcılığı her sıcaklıkta aynıdır. Çok viskoziteli yağlar ise tek viskoziteli yağlardan farklı olarak kendilerini değişen sıcaklıklara adapte ederler. Çok viskoziteli bir yağ tek viskoziteli bir yağa oranla soğuk havalarda daha akıcı, yüksek sıcaklıklarda ise kesinlikle daha kalın ve güvenlidir.Bu, aynı zamanda şu anlama da geliyor: Otomobilinizi belirli bir süre için kullanmadığınızda motor yağı kartere doğru süzülecek ve tekrar çalıştırdığınızda çok kısa bir süre için dahi olsa, motorunuzun tüm parçalarına ulaşması için belirli bir süre geçecektir. Çok viskoziteli yağlar soğuk havalarda tek viskoziteli yağlara oranla daha akıcı olduklarından motorun içerisindeki parçalara daha çabuk ulaşırlar, böylelikle ilk çalıştırma anındaki motor aşınmaları daha azdır.Çok viskoziteli yağlar tek viskoziteli yağlara oranla %1,5 ila %3 arasında yakıt tasarrufu sağlarlar. Çok viskoziteli yağlar hem düşük, hem yüksek sıcaklıklarda daha fazla koruma sağlarlar.Multi-Viskozite Yağların Çalışma PrensibiYağ kullanımında sorun şudur: 10W kadar ince bir yağ kullanırsak yağ oldukça ince olduğundan ne ilk çalıştırma anında, ne de soğuk havalarda akıcılık açısından bir problem yaşamayız. Peki hava oldukça sıcaksa, ya da motor ısısı son derece arttığı zaman ne olacak? Gidip hemen yağı mı değiştireceğiz? İşte bu problemi çözmek için üretim aşamasında diğer birçok katkıyla birlikte multi-viskozite yağlara “viskozite geliştirici” katkı maddeleri eklenir. Yağ yine aynı yağdır, 10W bazlıbir yağ.. Ancak, eklenen polimerler sayesinde ısındığında örneğin 40 viskoziteli bir yağ gibi davranır, böylelikle sıcak hava koşullarında da görevini yerine getirir. Nasıl mı?

    Eklenen polimerleri kimyasal olarak yağ soğukken içinde bağımsız olarak yüzen toplar olarak düşünün. Yağ ısındıkça bu polimerler çözülmeye ve uzun zincirlere dönüşmeye başlarlar, ve böylelikle yağın incelmesini önlerler. Ondan sonra dalga geç “alt tarafı polimer”... Nereye dalga geçiyosun? Öhö.. Eee. Evet, ne diyordum, birleşirler ve böylelikle ne olur efenim? Bir yağın içinde iki yağ... Yağınız 10W-40 ise soğukta 10W gibi ince, sıcakta ise 40 viskozite yağ kadar kalın gibi davranır. Burada önemli olan viskozite aralığını seçerken kışın tahmini en soğuk, yazın ise tahmini en sıcak derecesine dikkat etmektir. 10 bazlı bir yağı 10W-30 yapmak için daha az, 10W-40 yapmak için daha fazla polimer eklemek gerekir. E, asıl yağlamayı yapan polimer değil de yağ olduğuna göre, neden gereksiz yere içerisinde daha fazla polimer olan bir yağ kullanalım? 10W-30 idare ediyorsa neden 0W-40 gibi.. Yani şu saçma: “Abi, var ya en iyisi Mobil 0W-40’mış”.. Böyle birşey yok arkadaşlar. Bu bana iyi gelir de, sen Antalya’nın sıcağındasındır, kışları Antalya -40 derece mi 0 bazlı yağ kullanılsın? Viskozite aralığı tavsiye üzerine değil, kesinlikle ve kesinlikle içerisinde bulunulan iklime göre seçilmelidir. Tavsiyeyi aynı ildeki arkadışınız yapıyorsa ayrı.. Her bir viskozite aralığı için tek tek olmasa da, isterseniz genel bir görüş oluşturması açısından aşağıda en bilinen viskozite sınıflandırmalarını verelim. Bunlardan en ayrıntılı ve en bilineni SAE’ ninkidir, yani şu hep konuşulan 10W-30, 20W-50 gibi.. Ancak SAE derecelendirmesinde hangi viskoziteyi seçeceğinizden emin olamıyorsanız, kutunun üzerine bakıp daha basit olan API, ya da ondan da basit olan ACEA sınıflandırmasına göre de seçim yapabilirsiniz. (Bakın diyorum ama, du bakıyım var mı? Eveeet.. Yağımızı elimize alalım.. Ne diyor? Shell Helix Ultra SAE 5W-40, API SJ/CF, ACEA A3/B3.

    Viskozite Derecesini Seçmek
    En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır AE (Society of Automotive Engineers) sınıflandırmasıSAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla bir miktar daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. Ancak en bilinen ve en çok kullanılanı olması sebebi ile, ilk sırada

    SAE sınıflandırmasını inceleyelim.
    SAE sınıflandırmasında derece “W” harfi ile ayrılan iki rakamdan oluşur. W, winter yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40’taki “10W” gibi. Bu, aynı zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da gösterir.İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40’taki “40” gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar viskoziteli, yani kalın demektir.


    API (American Petroleum Institute) Sınıflandırması
    Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli (S) veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.Benzinli motorlarda: (min.performans) SA..SB..SC..SD..SE..SF..SG..SH..SJ (max.performans)Dizel motorlarda: (min. performans) CA..CB..CC..CD..CE..CF (max.performans)Eğer yağ kutunuzun üzerinde “API SJ/CF” şeklinde bir ibare görürseniz bu, yağın hem benzinli, hem de dizel tüm motorlarda kullanılabileceği (Ferrari dahil) anlamına gelir.


    ACEA (Association of European Car Manufacturers) Sınıflandırması
    Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi). ACEA standardı iki kategoriye ayrılır. Birinci kategori yağın hangi motorda kullanılabileceğini açıklar:Benzinli motorlar için A Dizel otomobil motorları için B Dizel kamyon motorları için C Yağın performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:Yakıt ekonomisi için 1 Genel amaç için (ortalama seviye) 2 Yüksek performans için 3 Örnegin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1 benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.Viskozite konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, otomobilin üzerindeki kilometre, piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-40 gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-40 yerine 10W-30 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir, 0W-40 alırsınız, içerisinde fazla fazla katkı maddesi vardır, ya da 10W-30 alırsınız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazladır. Sadece bazı 0 yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda var. 0 km. bir arabada ince yağ, 100.000 km.’deki, yada daha eski teknolojili bir arabada daha kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir arabada piston aralıkları daha incedir, dolayısıyla ince yağ kullanımı hem sürtünmeyi azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü mantıklıdır. Ancak 100.000 km.yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla açık olacağından nispeten daha kalın bir yağ kullanmak mantıklı bile olabilir. Böylelikle yağ sızıntılarını bile önleyebilirsiniz. 20W-50 mesela..

    Değişik Tip Yağların Karıştırılması
    Sentetik yağların yarı sentetik olanlarla hatta mineral yağlarla uyumlu olduğunu söyleyenler olabilir, ancak yağ kaçırma problemleri yaşamamak ve motorunuzun nihai performansı açısından başlangıçta bu tipten birini seçmenizi ve kesinlikle değiştirmemenizi tavsiye ederim. Mineral yağların içerikleri sentetik olanlardan farklıdır, ve mineral yağ emmiş contaların sonradan özellikle daha ince olan sentetik yağa geçildiğinde yağ kaçırabilmeleri olasıdır. 250.000 km sorun çıkarmadan çalışmış motorların, bu kilometrede mineralden sentetik yağa geçildiğinde kaçırmaya başladığına da rastlanılmıştır. Bunda sebep büyük olasılıkla sentetik yağa geçiş öncesi motoru belirli bir süre rolantide çalıştırmak sureti ile temizleme amaçlı kullanılan ince yağın motor içinde zamanla birikip artık sızdırmazlık görevi gören kalıntıları silip süpürmesi ve bunları da temizlemesidir. Buradan şu sonucu çıkartabiliriz: Arabanız yeniyse ve mineral bazlı yağ kullanıyorsanız temizleme amaçlı yağı uyguladıktan sonra sentetik yağa iç rahatlığıyla geçebilirsiniz. Hatta 5W-40 gibi bir viskozite aralığı seçip mecbur kalmadıkça bunu bile değiştirmemek en iyisi. Çünkü bunun değişmesi kesinlikle yağın kalınlığının da değişmesi anlamına gelir. Ancak ve ancak arabanız çok fazla km. yaptıysa bir miktar daha kalın yağa geçin. Yukarıdaki örnekte kalın bir mineral yağdan çok ince bir sentetik yağa geçiş sonrası da kaçırma oluşmuş olabilir. Çünkü 250.000 km. yapmış bir motorda aşınma çok fazla olacağından belki de suç ince yağ seçiminde.

    Yağ Katkıları Yararlı mı?
    Günümüzde hepsi de birbirinden mükemmel olduğunu iddia eden bir çok yağ katkısı satışa sunulmuştur. Özellikle televizyonda gece yarısı reklam kuşaklarını istila eden bu ürünler gerçekten işe yarıyor mu?Şimdi şunu düşünelim: Shell, Mobil gibi araştırma ve geliştirmeye yılda milyonlarca dolar bütçe ayıran ve hatta dünyanın en iyi kimyagerlerini istihdam eden dev şirketler bu sihirli formülleri bulamıyorlar da yağ katkısı üreten firmalar mı sadece bu sihirli formüllere sahip?Aynı şey otomobil üreticisi firmalar için de geçerli. Eğer bu mucize katkılar gerçekten motor gücünü arttırıyor, ya da en azından yakıt tüketimini azaltıyorsa neden otomobil üreticisi firmalar her otomobil başına bir kutu da bu katkılardan eklemiyorlar?Üçüncü olarak, bu mucize yağ katkılarından hiç biri tanınmış yağ üreticilerinin markasını taşımamaktadır. Sonuç olarak, yağ üreticisi firmalar en iyi karışımı elde edebilmek için zaten her yıl milyonlarca dolar harcamaktadır. Dolayısıyla yaptıkları bu harcamanın sonucunu diğer ufak firmalardan daha iyi aldıklarına emin olabilirsiniz. Ayrıca zaten kaliteli bir yağ, üretim aşamasında 10’a yakın katkı ile zenginleştirilmektedir. Bunların neler olduğunu ve görevlerini makaleyi daha fazla uzatmamak için yazmıyorum. Ancak deterjanlar, pas önleyiciler, aşınma azaltıcılar, antifriz vs. örnek verilebilir. Yani, kullanmakta olduğumuz yağın içerisinde bir bakıma yağ katkıları zaten fazlasıyla vardır. Öyle ise ne olduğunu bilmediğimiz katkılara neden para ödeyelim? Üstelik motora bırakın yararlı olmayı, zarar verme ihtimalleri varken.. Bu zarar iki türlü olabilir: Birincisi zaten yağın içerisinde olan bir maddeyi içeren katkı ekliyor ve bu maddenin oranını aşırı derecede arttırıyorsunuzdur, ikincisi de yağın içinde hiç olmayan bir maddeyi ekliyorsunuzdur, bunun da sonuçları iyi olmayabilir. İsterseniz piyasadaki yağ katkılarının içinde genel olarak en çok bulabileceğiniz iki maddeyi inceleyelim:

    Teflon Kimi yağ katkıları başlangıçta işe yarıyor gibi görünse de, Teflon gibi partiküller içeren katkılar zamanla yağ filtresini tıkayabilirler. Yağ filtresinin tıkandığını gösteren bir uyarı ışığı da olmadığına göre... PTFE’yi keşfederek Teflon’un patentini elinde bulunduran DuPont şirketi bile “Teflon içten yanmalı motorlarda yağ katkısı olarak kullanılmaya uygun değildir” açıklamasını yapmıştır. Tabi bu açıklamayı yağ firmalarından aldığı yüklü rüşvet karşılığında yapmadıysa... Biz, gerçeği açıkladığını varsayalım.

    Çinko
    Diğer bir çeşit yağ katkısı ise çinko içerenlerdir. Çinko genelde tüm motor yağlarında motordaki aşınmaya karşı koruyucu madde olarak bulunmakta ve motorda metal-metale temas eden yüzeylerde koruma görevi görmektedir. Normalde sık karşılaşılmayacak bir durum olan metal-metale sürtünme anında koruyucu görev görmesi için bilinen tüm markaların yağları zaten çinko içermektedir. O halde neden daha fazlasını ekleyelim? Motor yağına eklenen daha fazla çinko daha iyi koruma sağlamayacak, sadece metal-metale temas aşırı derecede fazlaysa korumanın süresini uzatacaktır. Yağınıza daha fazla çinko içerikli yağ katkısı eklemek silindir valflerinde kalıntı oluşturmaktan ve bujilerinizde ateşleme sorununa sebep vermekten başka bir işe yaramayacaktır, inanın.

    Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir??
    Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır. Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 0W-30 viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmayın. Aklınıza benim aklıma gelen şey geldi mi acaba merak ettim? Eğer bir yağ ne kadar ince ise sürtünme o kadar az ise?... ve eğer drag yarışına katılacaksanız? Yağınız kalın ise ayvayı yediniz.

    Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
    Kirli, yahut koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini yerine getirdiğinin kanıtıdır: Motor veya her ne ise, artıkları toplayıp motorun belirli kesimlerinde takrar toplanmamak üzere onları kendi içinde biriktiriyor demektir. Zaten yağınızı ve yağ ile birlikte filtrenizi de değiştiriyorsanız sorun yok demektir.

    Motor Yağı Seviyesi Kontrolü
    Doğru bir okuma için öncelikle otomobilinizi düz bir zeminde parkedip en az 5dk. olmak üzere yağın süzülmesini bekleyin. Yağ çubuğunu çıkarıp bir bez ya da kağıt mendil ile silin. Yağ çubuğunu yerine yerleştirip birkaç saniye bekleyin. Yağ seviyesini okumak üzere tekrar çıkardığınızda büyük bir ihtimalle MIN ve MAX seviyeleri arasında, genellikle de MIN seviyesine yakın olacaktır. Her seferinde çok fazla olmamak sureti ile ve yine her defa kontrol etmek sureti ile MAX seviyesine yaklaşıncaya kadar yağ ekleyin. Kesinlikle MAX seviyesini geçmeyin. 1600 cc. hacimli bir motorda genellikle 1 lt.’lik yağın yarısı yeterli olacaktır. Belki biraz fazlası.. Ancak kutunun dibinde çok az dahi kalmış olsa, “bunu taşıyacağıma ekleyeyim, MAX seviyesini biraz geçiversin, ne olacak?” mantığıyla kalan yağı da eklemeyin. Motorun performansına göre birkaç hafta, en geç bir ay sonra zaten elinizde kalan yağ miktarı kadar eksilme olacaktır. Daha sonra ekleyin, en iyisi... Çubuğu yerine yerleştirdikten sonra motor yağ kapağını kapatmayı unutmayın. Periyodik yağ seviye kontrolleri her 2000 km.’de bir yapılabilir. Ancak en iyisi herkesin kendi istatistiğini tutması. Yağ eksiltme; motor performansı, motorun üzerindeki km. ve bakımıyla alakalı olduğu kadar aynı model ve yaşa sahip otomobillerde sürücülerin kullanım tarzından kaynaklanan farklılıklar olması da doğaldır. Bu sebeple isterseniz ilk birkaç sefer ortalama bir km. belirleyin, ve kontrollerinizi kendinize özel aralıklarla yapın.

    Sonuç
    Her yağ, mümkün olan en yüksek performansı vermek üzere formüle edilir. Bu sebeple, yağınız zaten kaliteli ise hiç katkı eklememek, yok kaliteli değil ise de katkıya para vermek yerine yağı daha kaliteli seçmek en iyisi. Sadece gidip otomobilinize göre raftaki en kaliteli yağı alın, ve mümkün olduğunca markadan markaya, mineralden sentetiğe, değişik viskozitelere geçmeyin. Katkıya para vermek yerine motorunuzu ilk çalıştırdığınızda kalkış öncesi 15 sn. rölantide çalışmasına izin verin. Böylelikle tek bir kutu katkı almadan motor ömrünüze belki de fazladan bir 100.000 km. ekleyebilirsiniz. Performans ihtiyacınız ne ise, ona uygun bir yağ seçin. Evet, sentik yağlar mineral yağlara oranla hatırı sayılır derecede pahalıdırlar, ancak daha uzun ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha fazladır. Mümkün olan en dar viskozite aralığını seçin. Daha geniş viskozite aralığı daha fazla polimer demektir ve daha fazla polimer de motorunuz için iyi değildir. Ör: 10W-30 ve 10W-40. 10W-40, 10W-30’a göre daha fazla viskozite aralığına sahiptir. Her iki yağın da soğuk havadaki akışkanlıkları aynıdır, ancak 10W-40 viskoziteli yağa sıcak koşullarda daha performanslı olabilmesi için daha fazla polimer eklenmiştir. Bulunduğunuz iklimde yazlar aşırı sıcak değilse ve motorunuz aşırı performanslı değilse neden kullanılsın? Piyasada bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil, bulunduğunuz iklimin kurtardığı en ince bazlı yağı seçin. Yani, ince derken, yok yere 0W bazlı yağ seçmeyin, 15W baz kurtarıyorsa 15W baz, emin olamayıp fazla güvenemiyorsanız, 10W baz... Ör: 10W-40 ile 20W-50 aynı aralığa sahiptir, ancak 20W-50 de baz 10W-40’tan daha yüksek olduğundan (10 yerine 20) daha az polimer eklemekle de görevini yerine getirir. Her yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin. Yağ filtresi motorun içinde dolaşan yağ içerisindeki kir ve metal parçacıklarını tutma görevini yerine getirir. Eğer yağ filtresi tıkanırsa, motordaki bir bypass valfi yağın tekrar akmasını sağlar. Tabii ki kirli yağın. Otomobilin gösterge panelinde de tıkanmış yağ filtreleri için bir uyarı ışığı olmadığına göre, en iyisi çok da pahalı olmayan bu parçayı her yağ değişiminde değiştirmektir. Kilometre az yapılmış olsa dahi en azından her sene yağ değiştirmek gerekir.

    (Alıntıdır)
    Umarım yardımcı olabilmişimdir
     
    05rio50 bunu beğendi.
  14. heh

    heh Yönetici Yönetici

    Katılım:
    5 Mayıs 2011
    Mesaj:
    33.830
    Alınan Beğeniler:
    9.420
    Şehir:
    Kocaeli
    Gerçek Ad-Soyad:
    Hakan Y.
    Araç Modeli:
    Eski Ceratocu
    Arkadaşlar bu konuda paylaşılan tüm bilgiler her zaman hepimize lazım olabilecek ve sadece cerato değil;tüm kia hatta başka markalarda kullanılacak yağın seçimi için bir başvuru kılavuzu niteliğinde.O yüzden paylaşımda bulunan tüm arkadaşları kutluyorum ve bu konuyu sabitliyorum.
     
  15. heh

    heh Yönetici Yönetici

    Katılım:
    5 Mayıs 2011
    Mesaj:
    33.830
    Alınan Beğeniler:
    9.420
    Şehir:
    Kocaeli
    Gerçek Ad-Soyad:
    Hakan Y.
    Araç Modeli:
    Eski Ceratocu
    Konu yağlama yağı ile ilgili faydalı bilgiler içerdiğinden tarafımdan ''Teknik ve Faydalı Bilgiler '' sekmesine kopyalanarak yeni başlık altında yayımlanmıştır.Yağlama yağı ile ilgili paylaşımlarımızı buradan yapalım arkadaşlar.
     
    Mahir ve ceratodream bunu beğendi.

Bu Sayfayı Paylaş